18 Kasım 2011 Cuma

Yazarken

Oyun oynamayi özledim!

Hani cocukken doyasiya oynadığımız gibi, zaman vakit bilmeden,
oynaya oynaya uyuduğumuz gibi.
Ne güzeldi o zamanlar…
Tüm kötülüklerden uzak masumca oyun oynamak.
O kadar özledim ki saatlerce bebeklerimin saçını taramayi,
annemin topuklu ayakkabılarını giyip kendi kendime konuşmayı.
Sessizce resim yapmayi…
Puzzle parçalarını tek tek yerleştirmeyi…
O kadar çok özledim ki oyun oynamayi,
oyun oynarken birşeyleri özlemeyi,
keyiften yorulup uyuklamayi.
Çocuk olmak gerçekten güzel şey.
Çocukluğunu yaşaya bilmekte,
mesela ben çocukken hiç sokak oyunlari oynamadim.
Salıncaktan düşmedim.
Mahalle arkadaşlarım olmadı benim hiç.
Kumdan kalelerde yasamadim.
Üstüm başım toz toprak içinde olmadi hiç.
Bunlari hep özledim...
Artik cocuk parkin karsisinda oturuyoruz.
Parktaki çocuklarin oyunlarini izliyorum,
o kadar güzel bir duygu ki sanki ben oynuyormuşum gibi.
Oynarken doymayi özledim!
20.nisan.2008




Nergis


16 Kasım 2011 Çarşamba

Kim?

"Ibrahim mi atesle sinandi, ates mi Ibrahim`le sinandi; bilinmez.

Ama degisen ates oldu, Ibrahim as. degil."


Senai Demirci


"Ey ates serin ve selametli ol" (Enbiya, 69)