28 Aralık 2013 Cumartesi

İnsanlar





Ne kadar uzun zaman olmuş burası için bir yazı hazırlamayalı ama bir gelenek haline gelen yıl sonu yazısını es geçemezdim.
Bu yıl öyle çok yazdım ki günlükler, mektuplar, kartlar ve içime bir bir yazdığım hüzünler, acılar, ihanetler...
En çok ta insanlar yordu beni, hemde en çok güven duyduklarım. Sonra ne mi oldu, hepsini bir bir çıkardım hayatımdan, yüreğim acıdı diyemem öyle şaşirdim ki insanların insan olamayışına ve yüreğim acımasada ruhum öyle yaralar aldı ki...
Beni mutsuzluğa sürükledi tüm yaşananlar ve insanlara olan güvenimi sarsti...
' 20 yaşından sonra dost edinmek zordur' derler, 26 yaşımın şu zor günlerinde artık yeni bir dostluk kurmanın benim için ımkansız olduğunu anladım.
2013 beni çok yorsada mutlu biten bir yazı olsun istiyorum bu sebeple şu yaşıma kadar edindiğim güzel dostlarıma bir kaç kelam hediye etmek istiyorum.

En çok bu yıl anladım bu sözü 'insan birini kaybetmeden değerini bilemiyor' gerçektende öyleymiş.
Şimdi kilometrelerce uzaklıkta eski hayatıma dair özlem duyuyorum, özelliklede geride bıraktığım  dost bildiklerime. Birlikte geçirilen tüm günler çok güzeldi, kahkahalar, göz yaşları, sevinçler ve hüzünler... ama hep birlikte olduğumuz o son akşam benim için bambaşkaydı, hani tadı damağımda kaldı derler ya ayni öyleydı.
Tek tek varlıklarına şükredecek olursam...

Ardımdan döktüğü göz yaşlarına, sıcak sarılışlarına, yaşadiğimiz o masum çocukluğa çoçukluğumun en güzel anılarından biri olan canım Hülya'ya...
Dertlerimi anlatabildiğim, sırlarımı saklayan, birlikte en çok yemek yemeği sevdiğim, hiç üşenmeden gecenin bir vakti gelip aşktan dem vurduğumuz canım Vahideye...
Kalplerinin sıcaklığını hep seviğim, samimiyetlerine hep inandiğim, birlikteyken keyif aldığım ve  yanlarında rahatça ben olabildiğim canim Esra, Şerife ve iki güzel adaş Bahar' lara...
Her halde en deli dolu arkadaşlarımdan biri o ve en deli yaşlarımın şahidi, özlediğim günleri şenlendiren insanlardan biri, öyle çok özledim ki seni canım Hilal...
Sert poyrazlarda kalıp gönülden çıkmayan tek insan, sohbetini, yeni fikirlerini, hep o tefsir zamanlarımızı özlediğim canım Esma...
Ne o güzel hatıraları nede o cam kırıklarını hiç bir yere saklayamadığım canım Funda...
En zor gün dostumdur o canım Seyhan...
Ve...
Çocukluğumun bir parçası, deli yıllarımın tanığı, en zor gün dostum ve sırdaşım. Anılarımızı, göz yaşlarımızı, kahkahalarımızı, birlikte kesfedip sevdiğimiz herşeyi hiç bir yere sığdıramadığım canım Duygu...
Şimdi herşey güzel bir hatıra.

İyi ki varsınız kızlar ve iyi ki bitiyorsun canım 2013.

8 Aralık 2013 Pazar

Hasret



Hasretin alev alev içimde bir an düştü
Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü
Sonsuzluk çiçeklerde donandı yüreğimde
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

Nurullah Genç

10 Kasım 2013 Pazar

Kalp


O halde ey mümin, 
üç yerde kalbini toparla:
1. Kuranı Kerim okurken,
2. Namaz kılarken,
3. Ölümü hatırlarken.
Bunları kalpten yapamıyorsan, önce Allah'tan sana bir kalp nasip etmesini iste. 
Çünkü senin kalbin yoktur.

Faruk Beşer
Kıtap: Namazı Dosdoğru Kılmak

6 Kasım 2013 Çarşamba

Sustum





Sükût eyledim, kahrı var dediler.
Biraz söyledim, zehri var dediler.
Sustum, kahrından susuyor dediler.
Biraz konuştum, zehrini kusuyor dediler.
Hz. Mevlana

5 Kasım 2013 Salı

Hüzünlü Güller

 'En hayırlı yaşayışı sabırda bulduk.'
 'Yeryüzü, müslümanın ölümünden dolayı kırk sabah (gün) ağlar.'
 
Hz. Ebu Bekir (r.a.) 'Ağlayınız, ağlayamıyorsanız ağlar gibi yapınız' demiştir.
 'Şu ay bile Allah korkusundan ağlarken, benim Allah korkusundan ağladığıma mı hayret ediyorsun?'
'Dilini koruyan, evi kendisine dar gelmeyen ve hatasını (günahlarını) hatırladığında ağlayan kimseye ne mutlu!' 

Alıntılar: Zahidler Kitabı

29 Eylül 2013 Pazar

Bembeyaz

Kabe´den geldi annem ah bembeyaz kokuyor

Ibrahim Tenekeci
(Peltek Vaiz)

28 Eylül 2013 Cumartesi

26 Eylül 2013 Perşembe

Kuslar da ucar

Komik bir tarafi var bu sirri saklamanin
Kuslar da ucar kanatlanip icine,
cama yaslanan yanak elbet aglamak ister
ve kartlar acilinca yüzmeyi bilmeyenler
icin söylenen sarki

yagmurdur ama diner

Ibrahim Tenekeci
(Peltek Vaiz)

25 Eylül 2013 Çarşamba

Nur Icinde


bize nikah düsmez artik, cünkü unuttuk
Nur icinde yatmayi, hem ask icinde
Oysa biz evvel zaman icinde
Kar olmayi düslerdik, daglara yar olmayi
Ve bilirdik:
Mazarliklardir saatlerin midesi
Erkege güven verir bir közü karistirmak
Yasamak... yamacindaki sehri

As eren yanardag gibi...

Ibrahim Tenekeci
(Peltek Vaiz)

24 Eylül 2013 Salı

Gül


gül bile kendini düslermis
kendini düslermis gül

verilirken bir sevgiliye

Ibrahim Tenekeci
(Peltek Vaiz)

23 Eylül 2013 Pazartesi

Serçe


Hatırla ve sıkı tut:
Korkardın küçükken
Serçe parmağın uçacak diye elinden.
Diğer çocuklara benzerdim bense
Benzemesi gibi bir Çinlinin diğerine…

Ibrahim Tenekeci
(Peltek Vaiz)

25 Ağustos 2013 Pazar

Mısır'a ne yapmalı?


O zaman ise o yakıcı 'Ne Yapmalı' sorusunun karşılığı, Şeriati'nin paradoksal 'daha yeterince konuşmadık, düşünmedik, anlamaya ve anlatmaya çalışmadık ki'sinde karşılığını bulur. Bu bir cevap değildir kuşkusuz; Şeriati bu karşılıkla sadece bu soruların aslında cevapsız olduğuna ve hatta gerçek cevapları atlatmak, örtbas etmek için başvurulan lafazanlıkların ve çözümsel gösterilerin sahte endişesinin izlenimini taşıdıklarına dikkat çekmek istemiştir oysa. Evet, daha hiç bir şey yapmadık, ama durun hele, sakin olun, oturup konuşalım, birbirimizi tanıyalım, ne yapacağımızı anlayalım; kırk düşünüp bir yapalım; yalancı ve sadece kendisini tatmine çalışan bir eylemcilik görüntüsüyle (simülasyonlarla) kendimizi aldatmayalım; yoksa o yanlış edimlerin izlerini ve etkilerini silmek daha bir içinden çıkılmazlaştıracaktır görevimizi.
*Leylaninmecnunu