30 Aralık 2009 Çarşamba

Yilin son mektubu


Sevgili 2009,
Bu yil o kadar cok mektup yazdim ki, sana yazmasam olmazdi.
Suan herkes senden helallik alip veda ediyor, gerci bir cogu seni karaliyor bundan eminim!
Ben seni sevdim biliyormusun, kim ne derse desin gerci babam seni lanetliyor bile, umrumda degil.
Sen aslinda güzel bir yildin benim icin cok sükür.
Senin gelmen ile birlikte güzel bir staj dönemi yasadim, sonra stressli ama yinede güzel sonucla okulumu bitirdim, bi is bulamadim onuda kendi salakligima veriyorum, ah bide kader kismet iste.
Sonra güzel bir tatil gecirdim ama inan tadi damagimda kaldi.
Bu sene yeni eglencelikler buldum kendime mesela yoyolarla tanistim, iyikide tanismisim.
Sonra fotograf blogu actim yani seni, iyikide acmisim.
Evet bunlara aslinda sükürediyorum!
Biraz büyüdügümü hissediyorum, birazcik.
Kitaplar okudum, yazarlar tanidim, kitap severlerle arkadas oldum.
Ayni kitaba asik oldum bir cok insanla, ayni duygulari paylastik.
Tavsiyelerde bulundum kimileri ilerledi kimileri durdu.
Bir arkadasimi kirdim! Gerci o hayir desede, benim yüregim yarali onu kirdigimi hissediyorum, o ne derse desin bos. Bunu düzeltmeliyim hayirlisiyla, ona sIkI sIkI sarilmak istiyorum cünkü 23 senelik bir dostluk kolay degilmis, koskoca bir ömürmüs paylasilan.
Ve galiba bazi arkadaslarimi sildim, evet agir bir sözdür silmek zordurda. Inan zordu ama yapmaliydim, ya benim dengem bozulmaya devam edecekti yada birakip gidecektim, gittim!
Sonra annemin ve babamin yaslandigini farkettim, bu feci bir durummus.
Güzel olan ise kardesimin büyüyor olmasini izlemek, buna binlerce kez sükredebilirim.
Sonra iste her insan gibi yedim, ictim, gezdim, tanidim, gittim, dinledim, gördüm, güldüm, agladim, izledim, uzak kaldim, özledim, sevdim yapabilecek bir cok sey oldu bitti.
Iste artik yasandi bitti, böyle bir sarki vardi yanlis hatirlamiyorsam .
Hoscakal…

29 Aralık 2009 Salı

Mesela 60lar

Eski!
Buara eski olan herseyi seviyorum...
Ajda Pekkani mesela!


Sonra gecen gün cekmecede tesadüfen karsilastgim, annemin siyah beyaz puantiyeli tokasi.
Nasil sevindim anlatamam.
Anlatsam anlarmisin ki?


Simdi 2009 veda ediyor ya, bitmeden güzel birseyler yapmali.
Kücük de olsa.

Mesela Ömer Hayyam dörtlüklerini okumali, ezberemeli, yazmali, birine söylemeli.

Ve biri bana bi masal anlatsin!
O ses Ezelin dayisinin sesi olsun, lütfen.

Ve yolum bi antikaciya yada bit pazarina düsse.
Hic gittiniz mi bit pazarina?
Ben cok gittim, ivir zivira bayilan biri olarak. Birseyler almasam bile gözleri bayram ediyor insanin.
"Neden almiyorsun?" dersen.
Yabanci birinin eskilik kokusundan tüylerim diken diken oluyr, garip dimi.
Biliyorum!

Dügme kutusundan bi dügme sec kendine ey okur ve o sen ol.



Buara bu üc rengi seviyorum.
Ruhum bu renktemi, ne yazik ki hayir.
Buarakar fenayim, huysuzum, sinirliyim,cekmez bir insanim o nenle ruhumun bu renklerde olmasi biraz zor hatta suan imkansiz gibi.

Gri´yim gri!




E daha ne söyleyim, gitmeden sunu dinleyin ve beni hatirlayin...

Bugün



Bu gün benim gibi sevdalı var mı?
Bu gün benim gibi deli?
Yerlere serilmiş yüreği kan içinde.
Ben değilsem kim şu adam?
Bir zamanlar vardım , ben bendim.
Bu gün var olan neyin nesi?
Ömer HAYYAM

26 Aralık 2009 Cumartesi

Ney Name

Kendi varligimdan korktugumdan dolayi Allah´la sükün buldum.
Sadece, Allah´in bana verdigi ilhami aciklamaktaim.
Kendi varlgimdan ürkmüsüm.
Ruhuma yüce Allah´tan ne ilham olursa onu tasirim, onu söylerim.
Beni papgan gibi aynanin önüne koydular.
O ezeli olan üstadin söyle dedigini söyemekteyi.

23 Aralık 2009 Çarşamba

Romantik haller bunlar ama gecicidir, korkma!



Bu fincan galiba benimle yasit yada benden bile büyüktür.
Uzun senelerdir bizimle, bizim kahrimizi cekiyor garibim.
Ben onu sevmezdimde ama artik seviyorum.
Özellikle eski olmasini, kirik olmasini, pembe bir cicegi olmasini...






Bugün dört sey yapmali...

Sükretmeli!

Sonra bu sözü okumali...

Yirmi yaşında istek, otuz yaşında zeka, kırk yaşında akıl önemlidir.
ve bu sarkiyi dinlemeli...
Son olarakta...

Makarna yemeli!

Arabesk Detaylar

Dilimde arabesk bir sarki...
Gönlüm cok uzaklarda...
Detaylarda ariyorum birseyler...
Bulurmuyum ki?
Bulurum InsaAllah...
Ama ben bulana dek aradigimi siz bu sarkiyi dinleyin...

Masal Kahramani Olsam


Kar yagdi bizim buralara, dindi özlemim.
Disarisini izlerken kendimi b i masada gibi hissettim.
Hangi masal olur du bilemiyorum?
Pamuk Prenses olmazdim, uyuyan güzel ise hic olamazdim. Beyaz atli prens gelip uykumdan uyandirmazdi beni, kiyamadigi icin degil gelmeyecegi icin.
Belki cindrella olurdum ama kabarik elbisem olmazdi masalin o bölümüne gecmezdim, dans etmezdim prensle, dans edemedigimden degil.
Ama ya olursa...

Merdivenleri hep cok severim. Merd isminide. Yanlis yazmadim, evet Merd adam demekmis biliyormuydun. En güzelide merdivenlerde oturup saatlerce sohbet etmek oluyor.Ne cok sirlar ne cok yalanlar, gercekler duydu o merdivenler. Ne gözyaslarina, hüzünlere, mutluluklara, ayriliklara sahid oldular... Biliyorum cok ani biraktim sizde. Bu senede ne cok oturduk merdivenlerde ya trende ya evin önünde...
Böyle bir iz birakmak istiyorum hayirlisiyla, ici sevgi dolu kar gibi beyaz...
Belkide ben pamuk prensesim, hi ne dersiniz?

Sizi ceke bildigime ne kadar sükredtim ne kadar güzelsiniz MasaAllah. Ne kadar güzel yaradilmissiniz , biliyormusnuz sizleri hayranlikla izliyorum ve her gördügümde seviniyorum.
Yakub yunusa dedim ki "kus olsaydi ne güzel olurdu."
Güldü, anladi bede dedi...



Son yedi gün
Bittiyor iste...

20 Aralık 2009 Pazar

Bayat Ekmek

Mutfakta olmak ne zormus.
Yemek yapmak.
Temizlemek.
Secmek.
Düsünmek.
...mesela barbunya geceden islatilmali ki burussun onun o halini görünce cok sasirdim.
...domates sosu hazirlanmasi gerekiyormus.
...bide bitmek bilmeyen alisveris varmis.
...salata cesitleri varmis, kes kes bitmezmis.
Öyle bir mutfak halleri bunlar.

Minik Kristaller

Hersey böyle basladi minik kristallerler sonrasimi Insallah yakinda burada.
Ip ucu vereyim...
-7
köfte
kar
buz
pazar
kus
gece
...

17 Aralık 2009 Perşembe

Hadi Yüregim


Sevgili limon,
Bizim buralara bu aksam kar taneleri düstü, öyle güzel öyle güzel ki...
Ben sana bu satirlari yazarken burnuma cilek kokusu geliyor buram buram.
"Aa nasil olur" dersen hazir maske derim.
Suan mayis ayindaki bir cilek gibiyim.
Saclarim sim siyah bu günden itibaren sim siyah, sevdim dogrusu.
Galiba biraz yaslaniyorum artik evi temizlerken yoruluyorum ve saclarimdaki beyazlarda artti...
ve daha cok özlüyorum sevdiklerimi, daha cok seviyorum eskilikleri, daha cok unutuyorum, daha sIk daliyorum uzaklara hatta bugün canim firindanyeni cikmis peynirli poaca cekti.
Insallah sabah yaparim.
Biliyormusun limon, hadi neyse.
Bak bu sarki iyi geliyor. Dinle sende...
Simdi ben gidip bir bitki cayi demleyim.

Kardan Adam


Sekerden undan olsada seni sevmemek mümkün degil...
Aslinda sana ck sey anltmak isterim ama dogru zamani degil gibi, gitmeliyim!

Yesil Muffinler


Siz ne güzeldiniz öyle ama sizi yerken kendimi her lokmada suclu hissettim hata vicdan azabi bile ceke bilirdim, yok o kadar ileri gitmedim.
Durdum.
Ve hepinizi yedim afiyetle.
Bide utanmadan ertesi gün sizden yine yaptim ama bu sefer kahve reni idiniz ama kimse yemedi ben iki lokma aldim yakub yunus bir.
Elveda Muffin.

Kim demis...


Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helalı karıştırmam;
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içtiğim su bile haram
Ömer HAYYAM

14 Aralık 2009 Pazartesi

Herseyden biraz

Pazar´da bitti gitti. Cok cabuk belkide. Degisti pazarlar artik öyle bikkin degiller, rahatlar.
Herneyse.
Yakub yunus bunu sen yapmistin :) atmaya kiyamamistim ama herseyi saklamakta olmuyor ki ama fotografi var bak. Artik sende alistin fotograf cekme olayina "abla bunuda cekmelisin" diyorsun ya iste o an eriyip gidiyorum tereyag gibi.


Bugün aclikta bir birlerini isirmaya baslayan ördeklere kur ekmekleri verdik, nasil yediler anlatamam!
Nasil bir yer tasiyor yemek yemek hayatmizda, ne kadar önemli...
Sasiriyourm bazen.
Bu aksam güzel bir film izledim, hep kacmisimdir yalniz basina film izlemekten, daha sIk yapmalimis.
Aslinda film arkdasimi özledim desem daha dogru, ne güzeldi gecen sene izledigimiz filmler aramizda 25km olmasina ragmen 5 aydir görüsmüyoruz ya. Ne diye bilirim ki!
Julie&Julia


Domates senin tadin tuzun kalmadi!
Feslegen´de feslgen gibi kokmuyor.
Ama biliyormusun tarkanin sarkilari hic eksimiyor hala ayni tat´ta hatta daha´da güzel. Suan radyoda caliyor...Sabret diyor sabret.




Sari ayakkabilarim ve ben.
Ayrilmaz...
Vazgeemez olduk...
Sen ve ben gibi...
Ömrüm sürdügü sürece Insallah hep sari ayakkabigiyecegim Rabbim izin veririse.




Ne güzel dimi.
Aylardan temmuz olsa, bu evin önünde otursam radyoda sevdigim sarki calsa bana birseyler anlatsa, hafifi bir rüzgar esse, belki aglasam, sonra sükretsem, yildizlara baksam yakin bulsam onlari, 5dk kestrecegim diyip gözlerimi yumsam.
Sen gelsen elinde yesil cayla...