30 Mayıs 2011 Pazartesi

Bilmedigim yerden



Bu sabah yine yagmur yagdi ve yine hava alanindaydim.
Bazilarini hastaneler sarsar benide havaallanlari darma dagin ediyor.
Bi sessizlik cöküyor, nefesim kesiliyor.
Zamani uzatmaya calisiyorum ki gecirilecek vakit uzun olsun, olmuyor yine bittiyor.
Ne zaman birinden vedalassam, cabucak dökülür kelimeler dudaklarimdan ne söyledigimi bilmem hizlica bi sarilirim birseyler mirildanirim ve gidecek olan gider.
Ben ise kalirim ortada bi basima, ah ne zordur.
Gözyaslarini geri gönderirsin.

Kendini toparlamaya calisirsin.

Bir elif masali

Rengi terliklerime benzeyen kitap, ah ne sevdim onu.
Ne cok insan anlattim onu.
Yaklasik bir senedir ev ev dolasiyor o kitap, artik geri gelse ve ben altini cizdiklerimi okusam.


"Bundan uzun zaman önceydi.

Bir roman düştü gönlüme.

Aşk Şeriatı.

Yazmaya cesaret edemedim.

Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör.

Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi.

Dünyayı dolaştım.

İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım.

Üzerinden çok bahar geçti.

Fırınlarda ekmek kalmadı;

ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy... "


Elif Safak

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Can´a

"Akil, ask ve can!

Bu ücü ücgendir.

Her derde care, her yaraya merhemdir."

Mevlana Celaleddin Rumi

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Maya


Sevgili Maya,

kitap boyunca yüzün gözümün önünden gitmedi, sayfalar bittikce sen biraz daha büyüdün.
Annene kizdim.
Mehtap´in annesinede kizdim.
Icimden yakani yikayip ütülemek geldi, saclarini tarayip örmek beyaz kurdaleler takmak.
Sende öyle bir kiz cocugu olmak isterdin.
Evinizdeki piyanoyu merak ettim ve anneni.
Ona ne kadar kizsamda yinede onu merak ettim.
Sarp´in gitmesine üzüldüm, gitmemeliydi, evlenip mutlu olmaliydiniz.
Baran´la kisa süren iliskine sevindim, zira ona hic isinamamistim.
Bazen hayatin tadini ne güzel cikariyordun, bazende suyunu!
Mehmet amca´nin yanaklarindan sıkıp, ellerinden öpmek istedim.
Seni ne güzel yetistirdi, kendini tanimana yardimci olmasi ve sende ki kabiliyetleri bulup cikarmasi.
Icinden hep “keske babam o olsa” diye gecti biliyorum.
Biliyormusun Maya, babandan nefret ettim. Nasil bir babaydi o?
Atölyeni merak ettim, cektigin fotograflari onlara yükledigin yorumlari…
Ve Tan´i hic anlamadim.
Sonra tüm bunlar rüyama girdi biliyormusun, merak etme korkmadim o kadar´da korkunc bir hayatin yoktu.
Kismen mutlu ve cok güclü bir cocuktun sen.
Cok cocuk tanidim ama sen hic birine benzemiyorsun.

Sana bi mektubu yazdim diye kizar mi bana seni okuyacak olanlar?
Onlara herseyi yazmadigimi söylemeliyiz, daha ne sirlar ne olaylar var bilmiyorlar ki.
Mesela, Ali´yi anlatmadim.
Sonra Annene ne oldu bilmiyorlar.
Babanin yaptigi isleride.

Sevgiler Nergis



8 Mayıs 2011 Pazar

Gelincikler arasinda kendime söylediklerim




Nisan bitti.
Ne cabuk gecip gidiyor günler…
Son günler öyle yorucu gecti ki, öylesine düsünülmeden hareket edildi ki.
Ne zaman hayat hizli akmaya baslasa, yetisemiyorum ona.
Kenidimi bir kösede insanlari izler buluyorum.
Iste hayatin hizli akisina kapilip tuhaflasiyor insanoglu.
Daha bir gercekci oluyor, kontrol etmiyor her hareketini.
Öylesine bir berraklikta görülüyor ki hersey, agzim acik izliyorum.
Sasiriyorum, her seferinde oldugu gibi.
Bir arkadasim söylemisti bir sohbetimizde, „Canim dediklerim canimi cikardi!“.
Öyle hakliydi ki, lügatimizdaki canim kelimesini cikarip atmali.
Yeride bos kalmaliydi.
Kimdi ki canim?
Biz sadece kendi canimizi düsünür olmusken!
Az konusmali, cok susmali bu günlerde sonra kimseyi kirmamali.
Hic degilse kirmamaya calismali.
Ah cok mu polyanna oldum?
Sonra…
Insanlari anlamadigimi söylemis miydim.
Yüzüme gülenin arkamdan kuyumu kazdigindan süphe ediyorum.
Kime nasil davranacagimi sasirdim,
kisiye göre degil yüregim nasil isterse öyle davranmak istiyorum.
Sir´rini birine anlatmak ise hak getire, yok böyle birsey.
Iki, sirdasida siliyoruz lügat´tan.
Geriye hangi kelimeler kaldiysa onlarla konusmaya calisa biliriz.
Sonra

Birlikte sükredelim diye bu gelincikler...

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Pencere.Erguvan.Malik



"Ey insan!

Kendini kendine Malik sayma,

sen kendini idare edemezsin,

o yük agirdir.

Öyle ise beyhude istiraba düsüp azap cekme,

mülk baskasinindir.

Dehset aldigin zaman

"Meva´m görelim neyler, neylerse güzel eyler" de,

pencerelerden seyret iclerine girme."


Bediüzzaman