"Kimisi tarih deyince şaha kalkmış atların zafer hücumlarını göz önüne getirir, kimisi halkını ezen monarşist ve zalim idarecileri hayal eder. Yazık ki, her ikisi de yanlış, her ikisi de abartılı örneklerdir bunların. Ve yazık ki bu tavır, tarihini bilmeyen insanların kârıdır yalnızca; tarihini bilmeyen, bilmediği için de kendilerine efsaneler üreten insanların..
Tarihin ara sokaklarında dolaştığım uzun yıllar boyunca pek çok insanla karşılaştım. İtiraf etmeliyim ki ne sefere giderken üzümünü kopardığı asmaya akçe kesesini bağlayan atama rastlayabildim, ne de harem havuzunun cevresinde yarı çıplak cariye kovalayan sultana." İskender Pala - Kahve Molası (Sunuş)
Size tarih sorulunca aklınıza ne geliyor? Ya Osmanlı?
Tarih deyince savaşlar, teknolojisiz bir hayat ve Osmanlı deyince harem, sultan ve saray mı geliyor?
Oturup ağlasak mı bu duruma, ne dersiniz?
Osmanlı deyince benim aklıma gelen,
- medeniyet
- barış
- insanların birliği
- şanlı bir tarih
- bir köpek sokak ortasında uyuduğun da rahatsız etmemek için yolunu değiştiren mahalleli
- şairler
- aşk
- mektuplar
- mendiller
- bakışlar
- mecnunlar
- leylalar..
Bu yazıyı düşünerek ve kavrayarak okursak ne söyleşiler çıkar, neler neler..
İskender Pala alıntı aldığım sözünü kahve molası adlı kitabında yayınladı. Bu kahve molalarında konuşulacak konu mudur bilinmez, ama araştırılıp da kendimize bakmamız ve neden bu kadar şiddetli değişti bu millet diye düşünmeliyiz. Düşünmeliyiz ki var olabilelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder