5 Haziran 2010 Cumartesi

Doksan dokuz isim arasinda gezerken

Ilk önce o cikti karsima…

Isin sirri Hayyim ismindeydi.
Zira Hayyim hayat demekti.
Isim dediginse usul usul yogururdu insani,
kendine bent ederdi.
Her isim bir baslangic demekti;
Her baslangic ise ayri bir yol hikayeler haritasinda.
Baska tercihi olmadigi icin degil, oldugu halde yasamakti insana yakisan.

Hayyim ismini düsündüm.
Sonra kendi ismimi...
Baska bir kitabi actim kendime yeni bir isim sectim.
Kisaydi, tek heceydi, bir nefeslik isim iste.
O´nun doksan dokuz isminden sadece birisi, belkide en kisa olani.
Nefes alip verirken cigerlerime kadar hissettigim bir isim.

...Kendine bakmaktan utanan bu yüzüme,
kendisiyle göz göze gelmekten korkan bu gözlerime,
degdigi nefesleri kirleten bu sözlerime
yeniden nur verirmisin ey Nur!

Ismini en derinliklerinde hissediyorsan iste o sensin.
Yoksa gel sende sec bir isim.

Elif Safak (Kagit Helva)
Senai Demirci (Sözyangini)

Hiç yorum yok: