5 Ekim 2010 Salı

Mektup

Sevgili Ekim,
yapraklar birer birer sarariyor biliyormusun.
Ilk bahari nasil seviyorsam son baharida öyle seviyorum.
Bilmiyorsun degil mi?
Kainat mükemmel yaratilmis.
Kendime bakiyorum kainata uygun yasiyormuyum diye…
Cevabini bulamiyorum dogrusu.
Üzerime giydigim mavi hirkayla alakasi yok, turuncu salimlada.
Yüregime bakiyorum, ruhuma bakiyorum, sectigim kelimelere, kurdugum cümlelere, sesimin tonuna…
Ayak uyduramiyorum cünkü kainat essiz bir nizam icinde, kendi icimde bulamiyorum o nizami düzeni.

Sonra yine kendime bakiyorum…
Dört yil önce okudgum bir kitap bu aksam elimde.
O zamanlar hissedemedigim sözlerde simdilerde ise gözlerim yasariyor, galiba yaslaniyorum ne dersin?
Sorguladiklarima yetisemiyorum bile.

Ah ekim, yapraklar sarariyor günes eskisi gibi sicak degil, ürpertiyor.
Yüregimde arada bir özlem.
Etrafta cok ses.
Rüzgarla yapraklarin sohbetnii dinliyorum, ne güzel
Özlemisler birbirlerini cok belli.
Kim kimi cok özlemis bilmiyorum.
Özlemde sorgulanir mi canim !

Ekim, biliyorum birseyler istemiyorsun ama dualarima ve sükürlerime iyi bak, olur mu ?
Rabbimden bana, benden sana.
Sende dagit her bir yapraga.
Gerci sende sükretmeyi unutmayanlardansin, biliyorum.

Ah ekim, seni bu kadar sevdigimi bilmezdim.
Sarildim sana…
Nergis

Hiç yorum yok: