14 Ekim 2010 Perşembe

O ve ben cocuktuk

Biz onunla birlikte büyüdük, ayni sokakta oynamadik.
O benim sacimi cekmedi, bende onun arabalarinin tekerleklerini cikarmadim.
Ama bunlari yasamislik hissi var icimde öylesi bir yakinlik.
O beni üzerse aglarim, cocukken tabi.
Artik büyüdügümüzün farkina vardik,
dogum günümde “Kazik kadar oldun kizim.” dedi.
Galiba ondan baska kimse böyle birsey söylemezdi.
Zaten o sadece böyledir, sadece o söyler.
Iki gün önce konustuk hal hatir sorduk, iyimis kendisi sevindim.
Hayatlarimizdaki bunca degisiklige sasirdik halbuki olagan seylerdi sadece biz hep kendimizi kücük saniyorduk, oynamadigimiz sokaktaki iki kücük cocuk gibi.
Ona kiziyorum ya arada bir, haksiz yere.
Kizmamaliyim susmaliyim cünkü o benim bilmedigim kadar vefali.
“Zor durumdayim“ dedigimde, hemen yanima geleceklerden biri.
Aciklama beklemez o, gelir, bakar ve gider.
Sarar yaralarini.
Sever seni sorgusuz sualsiz.
Sen ise baka kalirsin ardindan.
Dua edersin mutlu ve huzurlu olsun diye.
Zaten hep neselidir o.
O.
O beni konusmasamda dinler, anlar halimden.
O iste böyle bir arkadastir.
Sadece söylemek istedim ama o bilmesin.

Hiç yorum yok: