10 Mart 2010 Çarşamba

Mavi cicekler ve mektup

Sevgili Teyze

Sen gideli 17 yil olmus. Ne cabuk gecmis yillar, ben daha 6 yasindaydim. Simdi ise senin gittigin yasa cok yakinim. Seni cok az hatirliyor olmama üzülüyorum. Yüzünü fotograflardan hatirliyorum ve hayal meyal bir karli gündeki halini, cok genctin ama cok hastaydin ve benim yaptigim minik kardan adami sana göstermemi istemistin. Ben korkmustum teyze, seni öyle görmekten.
Sesin hic kulaklarimda yok, herhalde annemin sesine benziyor diye düsünüyorum, biliyormusun benim sesimde anneminkine benziyor bizi hep karistiriyorlar. Annem bana seni hic anlatmiyor, bu beni cok üzüyor inan seni cok merak ediyorum, neleri sevdigini sevmedigini bilmek istiyorum.

Senden kalan tüm izleri sakladilar tahta sandiklara. Kisik bir sesle söylüyorlar „bu teyzenindi...“ diye. Gecen gün dayanamadim hangi ayda dogdugunu sordum anneme, ekim dedi sevindim bende eylül biliyorsun dimi? Sizin eve gidince icim aciyor, cünkü hala ayni esyalar ayni süsler var, ne zordur hatiralarla yasamak!

Anaannem ve dedem cok yaslandilar...
Dayimlarin ve Anneminde saclari coktan beyazladi...
Nermin evlendi bir kizi oldu...
Ben okulumu bitirdim teyze…
Kardesimin süt disleri dökülüyor, bi görseydin sende severdin onu...
Hersey biraktigin gibi teyze, arkadaslarin, evin, kardeslerin, dolastigin sokaklar, baktigin gözler...hepsi ayni sadece biraz tozlandilar hepsi bu.

Sana cok ihtiyacagim var biliyormusun, bazen kiminle konusacagimi bilmiyorum.

Kader bu degil mi. Olsun.
Inan seni böylede sevmek güzel.
Sen yeterki nur icinde yat...

Nergis

Hiç yorum yok: